Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. (a) bir şeyin üstünden süpürmek, fırlatmak.
    He swept the books off the desk: Sıradaki kitapları
    fırlattı (b) yoketmek, mahvetmek.
    The plague swept off thousands: Veba binlerce kişiyi yoketti. (c) alıp götürmek.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

sweep off one's hat
şapkasına geniş bir kavis çizdirerek selam vermek.
sweep one off one's feet
hayran bırakmak, meftun etmek, derin iz/intiba bırakmak.
sweep someone off his feet
(birisini) yere yıkmak/devirmek, (b) (ânide) âşık olmak.
The young man has rather swept Suzie off
her feet. (c) (birisini) derhal ve tamamıyla ikna etmek, inandırmak.
The crowd were swept off their feet by the force of the speaker's arguments.
sweep someone off his feet
(a) birisini devirmek/sürükleyip götürmek, (b) kalbini çalmak, kendine âşık etmek.
The young man has
rather swept Jane off her feet. (c) tamamıyla ikna etmek.
The crowd were swept off their feet by the force of the speaker's arguments.
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.